İDARİ DAVALAR
İdarenin yaptığı işlemlere karşı açılan davalara idari dava denir.Burada idareden kasıt kamu gücünü elinde bulunduran devlet ve kamu kurumlarıdır.
İdari davalar idarenin tek taraflı işlemlerine karşı açılabileceği gibi idarenin eylemlerinden veya idari sözleşmelerden doğan işlemlere karşıda açılabilir.
İdari davalar idari işlemin yapıldığı yerdeki idare mahkemesinde açılır.Eğer uyuşmazlık vergi hukukuna ilişkin ise; bu durumda yetki aynı olup; görevli mahkemesi ise vergi mahkemeleridir.
İdari davalar idari yargılama usulüne tabidir ve usul açısından hukuk davalarından farklıdır.İdare yargılama hukukunda iki tür dava vardır. 1.iptal davası 2. Tam yargı davası
Örneğin;haksız olarak başka bir yere atanan öğretmen bu atamanın iptali için; idare mahkemesinde iptal davası açacaktır.Aynı şekilde kendisine haksız yere idari ceza uygulanan öğretmen ödediği cezanın miktar olarak kendisine verilmesi için tam yargı davası açacaktır.
İdari davalar, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılır.
İdari dava dilekçelerinde bulunması zorunlu unsurlar:
a) Tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adresleri ile gerçek kişilere ait Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası,(1)
b) Davanın konu ve sebepleri ile dayandığı deliller,
c) Davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihi,
d) Vergi, resim, harç, benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarına ilişkin davalarla tam yargı davalarında uyuşmazlık konusu miktar,
e) Vergi davalarında davanın ilgili bulunduğu verginin veya vergi cezasının nevi ve yılı, tebliğ edilen ihbarnamenin tarihi ve numarası ve varsa mükellef hesap numarası,
Hukuk davalarından farklı olarak idari yargıda dava açılmadan önce mutlaka idareye yazılı olarak başvurulmalıdır; bu bir dava şartı olup; idareye yazılı olarak başvurulmadan dava açılması halinde açılan dava reddedilecektir.
İDAREYE BAŞVURU USULÜ
İdari davaları açmadan önce mutlaka yazılı olarak idareye başvurulmalıdır.İdareye yazılı başvuru yapılmadan direk olarak mahkemelerde dava açılması halinde davanız reddedilecektir.İdareye yazılı olarak başvuru yaptığınızda idare ya talebinizi kabul edecek veya reddedecektir.Eğer idare talebinizi reddederse; red kararının size tebliğinden itibaren 60 gün içinde dava açmak gerekir.bu 60 günlük süre; hak düşürücü süredir.Ayrıca idare size; başvuru tarihinden itibaren 60 gün içinde cevap vermek zorundadır.Eğer başvuru tarihinden itibaren 60 gün içinde cevap vermezse talebiniz reddedilmiş sayılacaktır.Buna zımnen red denir.İşte bu durumda 60 günlük dava açma süresi;idareye başvurduğunuz tarihten itibaren 60. Günden sonra başlayacaktır.Bu süre danıştayda açılacak davalarda da 60 gün olup; vergi hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda 30 gündür.Örneğin; size haksız olarak verilen bir vergi cezasının iptali için; vergi dairesine başvurduğunuzda red cevabının geldiği tarihten itibaren 30 gün içinde görevli ve yetkili vergi mahkemesinde dava açmanız gerekmektedir.İdari yargıda en temel ve en önemli husus dava açılmadan idareye yazılı başvuru zorunluluğu ve 60 günlük dava açma süresidir.Uygulamada davacıların idareye karşı açtıkları bir çok dava bu iki sebeple reddedilmektedir.
İdari davalarda görevli ve yetkili mahkeme dava konusu olan idari işlemi veya idari sözleşmeyi yapan idari merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesidir.örneğin;30 yıl üzeri emekli ikramiyesini almak için Antalya ‘ da ikamet eden davacı bu davayı ikameti olan Antalya idare mahkemelerinde değil; SGK genel müdürlüğünün bulunduğu Ankara idare mahkemelerinde açmalıdır.Ancak bazı idari davalar idare mahkemelerinde değil , direk olarak danıştayda açılmalıdır.Danıştay aslında bir üst mahkeme olmasına rağmen bu davalara ilk derece mahkemesi olarak bakar.Bu davalar şunlardır:
a) Bakanlar Kurulu kararlarına,
b) ) Başbakanlık, bakanlıklar ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının müsteşarlarıyla ilgili müşterek kararnamelere,
c) Bakanlıkların düzenleyici işlemleri ile kamu kuruluşları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlere,
d) (5183 Sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle değişen ibare. Yürürlük: 9.6.2004) Danıştay İdari Dairesince veya İdari İşler Kurulunca verilen kararlar üzerine uygulanan eylem ve işlemlere,
e) Birden çok idare veya vergi mahkemesinin yetki alanına giren işlere,
f) Danıştay Yüksek Disiplin Kurulu kararları ile bu Kurulun görev alanı ile ilgili Danıştay Başkanlığı işlemlerine,
Karşı açılacak iptal ve tam yargı davaları ile tahkim yolu öngörülmeyen kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan idari davaları karara bağlar.
2. Danıştay, belediyeler ile il özel idarelerinin seçimle gelen organlarının organlık sıfatlarını kaybetmeleri hakkındaki istemler
İdari davalar kural olarak duruşmasız olarak görülür ancak duruşma talep edebilirsiniz ; ve hakim davada duruşma yapılmasına ayrıca karar verebilir.Ayrıca dava sonuçlanıncaya kadar eğer idarenin işlem veya eyleminden dolayı dönüşü olmayan zararlar doğacaksa yürütmenin durdurulması kararı verilebilecektir.
Taraflar mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Ancak, konusu beş bin Türk lirasını geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar kesin olup, bunlara karşı istinaf yoluna başvurulamaz.
Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir:
a) Düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları.
b) Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar.
c) Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları.
d) Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları.
e) Müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri ile daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları.
f) İmar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar.
g) Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunca itiraz üzerine verilen kararlar ile 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
h) Maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile ilgili mevzuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı açılan davalar.
ı) Ülke çapında uygulanan öğrenim ya da bir meslek veya sanatın icrası veyahut kamu hizmetine giriş amacıyla yapılan sınavlar hakkında açılan davalar.
i) Liman, kruvaziyer limanı, yat limanı, marina, iskele, rıhtım, akaryakıt ve sıvılaştırılmış petrol gazı boru hattı gibi kıyı tesislerine işletme izni verilmesine ilişkin mevzuatın uygulanmasından doğan davalar.
j) 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun uygulanmasından ve 16/7/1997 tarihli ve 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan davalar.
k) 6/6/1985 tarihli ve 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
l) 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
m) Düzenleyici ve denetleyici kurullar tarafından görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili olarak alınan kararlara karşı açılan davalar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.