Şüphesiz ki; vatandaşlarımız bir ev satın aldıklarında mutlu olurlar.Ta ki yükümlülüklerini ihlal eden bir kiracı ile karşılaştıkları ana kadar.Peki hukuken yükümlülüklerini yerine getirmeyen bir kiracı için başvurulabilecek hukuki yollar nelerdir?
Öncelikle kiracıya karşı;kira borcunu ödemiyorsa, bundan dolayı icra takibi veya alacak davası açabilirsiniz.
TAHLİYE DAVASI VE NEDENLERİ
Ancak bir çok kiracı borcunu ödememekle birlikte konutu da işgal etmekte ve kira vermeden kiralananda oturmaya devam etmektedir.İşte burada mal sahibi kiracıya karşı tahliye davası açmalıdır.Ancak bu davanın hangi şartlar altında açılabileceği kanunda sınırlı sayıda sayılmış olup; bu şartlar dışında kiracıya karşı tahliye davası açamazsınız.Peki bu şartlar nelerdir?
1.YAZILI TAHLİYE TAAHHÜDÜNE DAYALI TAHLİYE DAVASI
Bunun için daha öncesinden kiracıdan yazılı tahliye taahhüdü almış olmanız gerekecektir.Bu taahhüt bizzat kiracı tarafından verilmeli,yazılı olmalı ve belirli bir tarihte evi boşaltacağı taahhüdünü içermelidir.Tarihin boş bırakılması ve sonradan ev sahibi tarafından doldurulması taahhüdün geçerliliğini etkilemez.Yargıtay boş tarihli taahhüdü imzalayan kiracının ev sahibinin onu istediği şekilde dolduracağını göze aldığı gerekçesi ile bu taahhüdü geçerli saymaktadır.Burada dikkat edilmesi gereken husus tahliye için taahhüt edilen tarihten itibaren; 30 gün içinde dava açmanız gerekecektir.Bu süre hak düşürücü bir süredir.Tahliye taahhüdüne dayalı tahliye davası diğer tahliye davalarına göre daha hızlı ilerle ve kesin sonuç verir.
2.HAKLI SEBEPLE KİRACIYA İKİ HAKLI İHTAR ÇEKİLMESİ
Bir kira yılı içerisinde kiracıya, farklı aylara ait kira borcunun ödenmemesi sebebiyle; iki haklı ihtar çekilmiş olmalıdır.Burada ihtar yazılı olmalıdır.Daha çok uygulamada icra dairelerinden ödeme emri gönderilerek yapılsa da; noter kanalı ile de yapılabilir.Bu iki ihtarın farklı aylara(kira dönemlerine) ilişkin olması gerekir ve mutlaka hangi kira dönemini kapsadığı belirtilmelidir.
3.DİĞER NEDENLER
Ev sahibinin kendisinin, eşinin, altsoyunun, üstsoyunun veya bakmakla yükümlü olduğu kişilerin konut ihtiyacı kira sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren, belirsiz süreli sözleşmelerde ise kanundaki fesih sürelerine uyarak belirlenen tarihten itibaren 1 ay içinde tahliye davası açılabilmektedir.
Kiracının veya beraber yaşadığı eşinin aynı ilçe veya belde sınırları içinde oturulabilecek konutu varsa buna dayanarak kiracının taşınmazdan tahliyesi dava edilebilir
Taşınmazın yeniden inşası veya yılı gerekiyorsa; bu sebeple kiracıya karşı tahliye davası açılabilir.
10 yıldır konutta oturan kiracının tahliyesinde ise; farklı kurallar söz konusu olup; Borçlar Kanunu 347.madde de düzenlenmiştir.Buna göre;
Konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı, belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az on beş gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılır. Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez.
Ancak, on yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir.
Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde, kiracı her zaman, kiraya veren ise kiranın başlangıcından on yıl geçtikten sonra, genel hükümlere göre fesih bildirimiyle sözleşmeyi sona erdirebilirler.
Genel hükümlere göre fesih hakkının kullanılabileceği durumlarda, kiraya veren veya kiracı sözleşmeyi sona erdirebilir.
Görüldüğü üzere; kiracıya açılacak tahliye davaları belirli ve sıkı şartları bağlanmıştır.Yani kiracının kirasını ödememesi durumunda direk olarak dava açma hakkı bulunmamaktadır.
AYRINTILI BİLGİ VE SORULARINIZ İÇİN :
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.