ŞİDDET NEDİR?
Kelime anlamı olarak bir davranış,güç ve sertlik demektir.Aslında bir baskı durumunu ifade eder.Şiddet; sadece fiziksel olmak zorunda değildir.Hakaret etme,aşağılamak,baskı altına almak gibi psikolojik ve sözlü olabileceği gibi; eşin çalışmasına izin vermemek,ekonomik olarak kendisine muhtaç etmek gibi ekonomik şiddette olabilir.
ŞİDDETE UĞRAYAN KADININ YASAL HAKLARI
1.KORUMA KARARI ÇIKARTABİLİR.
Şiddete uğrama durumunda veya şiddet görme ihtimalinde yapılacak ilk ve en önemli şey; şiddet uygulayana karşı koruma kararı çıkartmaktır. Bu karar; uyarma , uzaklaştırma ,yaklaşmama ,iletişim araçlarıyla rahatsız etmeme, silahını kolluk kuvvetlerine teslim etme vb. konularda olabilir.Bahsi geçen koruma kararları şiddet uygulayan hakkında suç duyurusunda bulunurken savcılıktan da talep edilebilir veya savcılık resen bu konu hakkında işlem yapabilir.Ancak bu konuda en hızlı ve güvenilir yol AİLE MAHKEMESİNDEN talepte bulunmaktır.Aile mahkemeleri başvuru yapıldıktan çok kısa bir süre sonra(genellikle aynı gün veya ertesi günü) koruma ve tedbir kararlarına hükmeder ve bu karar bizzat kolluk (polis)aracılığıyla şiddet uygulayana tebliğ edilir.Eğer şiddet uygulayan bu karara aykırı davranırsa; derhal disiplin hapsi ile cezalandırılır.Yani koruma kararını ihlal eden şahıs ; herhangi bir yargılama olmaksızın ihlal halinde ,hemen hapse girecektir. Koruma kararlarının verilebilmesi için şiddete uğrama şartı aranmaz ;şiddet görebileceği ihtimali bile yeterlidir.Bu sebeple;karar verilebilmesi için herhangi bir delil de aranmayacaktır.Bu karar; sadece eşe karşı değil; sevgili,nişanlı veya üçüncü kişilere karşıda çıkarılabilir;yani sadece boşanma davasına yönelik değildir.Bu koruma kararları her ne kadar 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair kanunda düzenlenmiş olsa da ; şiddet görme ihtimali varsa bir erkek tarafından da çıkarılabilecektir.Bu açıdan yasanın isminin şiddetin önlenmesi hakkında kanun olması daha yerinde olurdu.Biz bu yazımızda çoğunlukla kadınlar şiddete uğradığı için; kadınlar yönünden konuyu ele alıyoruz.Şiddet uygulayan eşe karşı koruma kararı çıkartmak etkin ve hızlı bir yoldur.Öncesinde bu koruma kararlarının çıkması zaman alıyordu ve üçüncü kişiler için böyle kararların verilmesi söz konusu değildi.Bu açıdan 6284 sayılı yasa çok önemli değişiklikler getirmiş olup; şiddetle mücadelede gerçekten etkin bir rol oynamış ve özellikle boşanma süresincede şiddete uğrayan veya uğrama ihtimali olan kadınlar için yararlı olmuştur.
6284 sayılı yasaya göre hakim tarafından verilebilecek koruyucu ve önleyici tedbirler şunlardır:
Hâkim tarafından verilecek önleyici tedbir kararları
Hakim şiddet uygulayanlarla ilgili olarak aşağıdaki önleyici tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere hâkim tarafından karar verilebilir:
a) Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması.
b) Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi.
c) Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması.
ç) Çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlanması ya da tümüyle kaldırılması.
d) Gerekli görülmesi hâlinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hâller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmaması.
e) Korunan kişinin şahsi eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermemesi.
f) Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi.
g) Bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim etmesi.
ğ) Silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevi ifa etse bile bu görevi nedeniyle zimmetinde bulunan silahı kurumuna teslim etmesi.
h) Korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması ya da bu maddelerin etkisinde iken korunan kişilere ve bunların bulundukları yerlere yaklaşmaması, bağımlılığının olması hâlinde, hastaneye yatmak dâhil, muayene ve tedavisinin sağlanması.
ı) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması ve tedavisinin sağlanması.
TEDBİR KARARLARINA AYKIRILIK VE HAPİS CEZASI
Tedbir kararlarına aykırılık halinde ilgili tedbir kararını ihlal eden kişi tedbirin niteliğine ve aykırılığın ağırlığına göre; zorlama hapsine tabi tutulacaktır.Buradaki hapis süresi 3 günden 10 güne kadar olup; bu süreyi hakim takdir edecektir.Şahıs bu sebeple hapis cezası aldıktan sonra ihlali tekrarlarsa artık zorlama hapsinin süresi artacak ve 15 günden 30 güne kadar çıkacaktır.Yani koruma kararını ikinci kez ihlal eden şahıs en az 15 gün hapis cezası alacaktır.
Zorlama hapsine ilişkin kararlar Cumhuriyet Başsavcılığınca yerine getirilecektir.Yani; şiddet mağduru koruma kararına herhangi bir aykırılık halinde; kararı ihlal eden şahıs hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına koruma kararına aykırılık nedeniyle suç duyurusunda bulunacaktır.Savcılık gerekli tespiti yapıp, koruma kararını veren aile mahkemesine aykırılık durumunu bildirecek ve aile mahkemesi de aykırılık var ise; ihlal eden şahıs hakkında zorlama hapsine karar verecektir.Burada her ne kadar zorlama hapsi veya disiplin hapsi dense de sonuçta bir kişiyi hürriyetimden bırakan bir ceza söz konusudur ve bu hapis cezası bir aile mahkemesi tarafından verilmektedir.Bu açıdan hukuk sistemimizde aile mahkemelerine hapis cezası verme yetkisi 6284 sayılı yasa ile getirilmiştir.Hakimin koruma kararlarına karşı ilgililer kararın kendisine tebliğinden itibaren iki hafta içinde aile mahkemesine itiraz edebilirler.İtiraz üzerine verilecek kararlar kesindir.Uygulamada bu itiraz genelde kabul edilmemekte ve koruma kararının uygulanmasına devam edilmektedir. Koruma kararları verildiği an itibariyle hüküm ifade edecek ve taraflara tebliğ ve tefhim şartı aranmayacaktır.
Ayrıca aile mahkemesi tarafından bazı koruyucu tedbirlerde verilebilir.Bunlar;
Hâkim tarafından verilecek koruyucu tedbir kararları
a) İşyerinin değiştirilmesi.
b) Kişinin evli olması hâlinde müşterek yerleşim yerinden ayrı yerleşim yeri belirlenmesi.
c) Tarafların evli olması hâlinde ve korunan kişinin talebi üzerine tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması.
ç) Korunan kişi bakımından hayatî tehlikenin bulunması ve bu tehlikenin önlenmesi için diğer tedbirlerin yeterli olmayacağının anlaşılması hâlinde ve ilgilinin rızası alınarak 5726 sayılı Tanık Koruma Kanunu hükümlerine göre kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgelerinin değiştirilmesi.
Görüldüğü üzere;bu tedbirler mağdurun veya talepçinin güvenliği sağlamak;onun haklarını korumak ve şiddete karşı önlem olarak korumaktır.Bu kararlar idare tarafından yerine getirilecek;önlem olduğu için bunlara aykırılık söz konusu olmayacaktır.
Şiddete uğrayan kadının ilk yapması gereken şey yukarıda izah ettiğimiz koruma kararlarını çıkartmaktır.Bu koruma kararı açılacak bir boşanma davasında dava öncesinde de bir önlem olarak çıkarılabilir veya dava açılan mahkemeden de boşanma davasıyla birlikte talep edilebilir.Daha çok kadınlar şiddete maruz kaldığı için ; onlara tavsiyemiz şiddete uğramamış olsalar bile; buna dair en ufak ihtimal varsa hemen koruma kararları çıkartmaları ve bu önlemi almalarıdır.Yukarıda da bahsettiğimiz gibi şiddetin fiziksel olması gerekmez;kişiye söylenen kötü bir söz,hakaret;kişiler üzerinde kurulan psikolojik baskı da bir tür şiddettir.Aynı şekilde kadın çalışıyor ve eşi tarafından sürekli olarak maaşına el konuluyorsa ; veya kadının çalışmasına izin verilmiyor ve bu yolla eşe bağımlı kalması sağlanıyorsa bu da bir ekonomik şiddettir.İşte bahsi geçen bütün bu durumlarda kadın yukarıda izah ettiğimiz bütün haklardan şiddet mağduru olarak yararlanabilecektir.Şiddete uğrayan kadının aile mahkemesine veya bir avukata gidecek vakti olmayabilir.Bu anlamda şiddet mağduru kadın polisi veya kadına yönelik şiddetlerde ihbar hattı olan 183 numaralı telefonu arayabilirler.Bu durumda kolluk hemen adresine gelip; kadını güvenli bir şekilde bulunduğu ortamdan alacak ve güvenliğini sağlayacaktır.
İlk yapılması gereken şeyin;şiddet uygulayana karşı koruma kararı çıkartmak olduğunu belirttik.Peki şiddete uğrayan kadın koruma kararı çıkarttıktan sonra neler yapmalıdır?
2.SAVCILIĞA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNABİLİR.
Burada bahsettiğimiz suç duyurusu koruma kararına aykırılık nedeni ile olan değil; şiddet uygulayanın eyleminin bağımsız olarak bir suç teşkil etmesinden kaynaklanan suç duyurusudur.Yani ;şiddete uğrayan kadın koruma kararını çıkartıp; karşı tarafın bu kararı ihlal etmesini beklememelidir.Aynı zamanda karşı tarafın eylemi müstakil olarak bir suç teşkil ediyorsa ayrıca bu eylem için savcılığa suç duyurusunda bulunmalıdır.Burada savcı şikayet ile ilgili yeterli delil var ise; kamu davası açacak ve şiddet uygulayan kişi ceza mahkemeleri nezdinde yargılanacaktır.
3.EVLİ İSE; BOŞANMA DAVASI AÇABİLİR.(Bu konuyu ayrıntılı bir şekilde boşanma davası yazımızda ele aldık).Açtığı bu boşanma davasında aile konutunun kendisine tesis edilmesini,nafaka,tazminat,çocukların velayetini talep edebilir.
4.MANEVİ TAZMİNAT DAVASI AÇABİLİR.Kadının şiddete uğradığında psikolojik olarak zarar göreceği,üzüleceği kesindir.İşte bu psikolojik yani manevi zararına karşılık şiddet uygulayana manevi tazminat davası açabilir.
5.ŞİDDET SONUCU MADDİ BİR KAYBI VARSA; MADDİ TAZMİNAT DAVASI DA AÇABİLİR.Şiddete uğrayan şiddet sonucu ekonomik bir zarara da uğramış olabilir.Örneğin; gördüğü şiddet sonucu işe gidememiş veya hastanede tedavi olması gerekmiş olabilir.Bu durumda ekonomik kaybını,tedavi ve hastane masraflarını şiddet uygulayandan talep edebilecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.