BEDELLİ ASKERLİK
Bedelli askerlik ; devlete nakit bir bedel ödenmesi karşılığında askerlik yükümlüsünün zorunlu askerlik süresinden daha kısa süre askerlik yapması demektir.Kısacası ; bir bedel karşılığında yapılan kısa süreli askerliktir.Ancak geçmiş dönemde yasayla yükümlülerin sadece bedel ödediği ve kısa süre de olsa hiç askerlik yapmamalarına karar verildiği görülmüştür.Bedelli askerlik yasası çıkarılırken ordunun ihtiyaçları ile bireylerin ihtiyaçları arasındaki denge gözetilerek şartları ve usulleri kanunla belirlenecektir.Bedelli askerlik uygulamasının eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa mahkemesine başvurulmuş ve Anayasa Mahkemesi de bedelli askerliğin eşitlik ilkesine aykırı olmadığına karar vermiştir.
BEDELLİ ASKERLİK İKİ ŞEKİLDE YAPILABİLİR.
Bunlardan birincisi ; 18 yaşını dolduran ve yurtdışında en az 3 yıl süre ile çalışan TC vatandaşı erkekler; 21 gün süreyle bedelli askerlik yapmak hakkına sahiptirler.Buna dövizle askerlikte denir.
Bunlardan ikincisi ise; ; TBMM çıkaracağı bedelli askerlik yasası ile olur.Şartları ve ödenecek ücret Meclis tarafından belirlenir ve yükümlüler şartları taşıyorlarsa bedel ödeyerek bu haktan yararlanmak için başvurularını yaparlar.Yaş ve ücret çıkarılan yasalarda dönemlere göre farklılık göstermiştir.Son olarak 2018 yılında çıkan bedelli askerlikte yaş 25 iken ücret ise 15 bin TL olarak kararlaştırılmıştı.
Bedelli askerlik dolayısıyla bazı uyuşmazlıklar gündeme gelebilecektir.Örneğin ; ücreti ödeyen birisinin ücret ödendikten sonra şartları taşımadığı tespit edilmiş olabilir.Farklı dönemlerde belirlenen ücretler arasında çok ciddi farklar olabilir.Bedelli askerlik dolayısıyla; işçinin işine son verilmiş olabilir.Askerlik yapılan dönemde yükümlü askere karşı hukuka aykırı fiiller yapılmış olabilir;bu durumda askeri ceza hukuku ve idare hukukunun uygulanması gündeme gelecektir.Yani görüldüğü gibi; bedelli askerlik hukuki sonuçları olan bir durumdur.Bu söylediklerimiz normal askerlik içinde geçerlidir.Ancak son dönemde gündemde olması bakımından biz konuyu sadece bedelli askerlik yönünden irdeleyeceğiz.
BEDELLİ ASKERLİK İÇİN ÜCRET ÖDENDİKTEN SONRA ÜCRETİN İADESİ MÜMKÜN MÜDÜR?
Kişilerin bedel ödedikten sonra ; geçerli bir sebep olmadan askerliğe sevk işlemlerini yapmaması veya askere gitmekten vazgeçmesi durumunda kendisine hiçbir surette ücret iadesi yapılmaz.
Ancak kişinin geçerli bir sebebi varsa da; örneğin; kişinin sevk tarihinde annesinin ölmesi durumu gibi;bu durumda kişi askerlik şubesine bu durumu bildirmelidir.Bu durumda kişinin askerliği başka bir sevk dönemine kadar ertelenecektir.Burada sebebe göre ücret iadesi yapılabilecektir.Örneğimizdeki olayda kişinin annesinin ölmesi durumunda kişinin her ne kadar askere sevk tarihi ertelense de; kişiye ücret iadesi yapılmayacaktır.Ancak kişi sevk tarihinden önce kaza geçirmiş ve askerlikten muaf olacak şekilde sakatlanmış olabilir.Bu durumda kendisine ücret iadesi yapılması gerekecektir.
Kişinin başvuru yaptıktan ve ücret ödedikten sonra; şartları taşımadığı tespit edilirse ;yine ücret iadesi yapılacaktır. Ancak burada ücreti iadesi için kişi 6 ay içinde başvuru yapmalıdır.
Ücret iadesi yapılabilmesi için; Milli Savunma Bakanlığı ‘nın ilgili birimine yazılı olarak başvurulmalıdır.Bu durumda Milli Savunma Bakanlığı kişiye 60 gün içinde cevap vermelidir.İdare yazılı başvuruya rağmen; 60 gün içinde cevap vermezse;kişinin talebi reddedilmiş sayılacaktır.Buna zımnen red denir.Bu durumda ilgili kişi zımnen red tarihinden itibaren 60 gün içinde Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde ücret iadesi için tam yargı davası açmalıdır.
BEDELLİ ASKERLİK NEDENİYLE İŞVERENİN İŞ AKDİNE SON VERMESİ HAKLI BİR FESİH SEBEBİ MİDİR?BU DURUMDA İŞÇİYE KIDEM TAZMİNATI ÖDENİR Mİ?
İşveren; işçinin bedelli askerlik görevini yerine getirmesi sebebiyle işine son vermesi haklı bir neden değildir.Bu durumda şartlarını taşıyorsa(işçi aynı işyerinde en az bir yıldır çalışıyorsa); işçi kıdem tazminatına hak kazanacaktır. Son bedelli askerlik düzenlemesi ile 1111 sayılı Kanuna eklenen Geçici Madde 55’in 4. fıkrasında bu husus açıkça belirtilmiştir :bedelli askerler askerlik yaptığı süre boyunca çalıştıkları işyerlerinde ücretsiz izinli sayılacaklardır.Yani işverenle iş sözleşmesi işçinin askerden döneceği süreye kadar askıdadır.İşveren bedelli askerlik sebebiyle işçiyi işinden çıkarırsa hukuken sonuçlarına katlanacaktır.Aynı durum uzun dönem askerlik içinde geçerlidir. 857 sayılı İş Kanunu ile devam ettirilen mülga 1475 sayılı İş Kanununun “Kıdem tazminatı” başlıklı 14. Maddesinde göre, iş sözleşmesi muvazzaf askerlik nedeniyle sona erdirilirse, işçiye kıdem tazminatının ödenmesi gerekmektedir.Aynı durum işçinin diğer hakları içinde geçerlidir.Örneğin; bedelli askerlik sebebiyle işten çıkarılan işçiye işveren ihbar tazminatı,yıllık izin ücreti vb. haklarını vermelidir.Aks halde işçi iş mahkemelerinde bu haklarını dava yoluyla talep edebilecektir.
2011 YILINDA BEDELLİ ASKERLİK YAPANLAR; 30 BİN TL; 2014 YILINDA BEDELLİ ASKERLİK YAPANLAR 18 BİN TL; 2018 YILINDA BEDELLİ ASKERLİK YAPANLAR İSE 15 BİN TL ÜCRET ÖDEDİLER.BU DURUMDA DAHA ÖNCEKİ DÖNEMLERDE YÜKSEK ÜCRET ÖDEYENLERİN HERHANGİ BİR YASAL BAŞVURU HAKLARI VAR MIDIR?
Görüldüğü gibi; çıkarılan yasalarda bedelli askerlikte zamanla ücret ters orantılı olarak belirlenmiştir;ücretin yıllara göre gittikçe artması gerekirken; bedelli askerlik için öngörülen ücret gittikçe düşmektedir.Bu durumda yüksek ücret ödeyen yükümlülere haksızlık yapılıp yapılmadığı gündeme gelmektedir.Bu konuyla ilgili her ne kadar bazı hukukçular aradaki farkın çok ücret ödeyen tarafça geri alınabileceğini arada bu kadar fark olmasının eşitlik ilkesine aykırı olduğunu savunsa da; bu görüşe katılmak mümkün değildir.Çünkü; her şeyden önce bedelli askerlik zorunlu değildir.TBMM yasayı çıkaracağı döneme göre bedelli askerlik şartlarını (yaşı ve ücreti) belirler.Taraflar belirlenen ücreti kendisine uygun görüyorlarsa bedelli askerlik için başvuru yaparlar; uygun görmüyorlarsa bedelli askerliğe başvurmazlar.Bu açıdan idareye karşı dava açılamayacağı görüşündeyim.Çünkü bu yasa çıktığında kişilere başvuru serbestisi tanınmış olup; istemeyenler bedelli askerliğe başvurmayacaktır.Bunun eşitlik ilkesine aykırı olduğunu iddia eden hukukçuların görüşüne katılacak olursak;sadece bedelli askerlik için alınan farkın eşitliğe aykırı olduğunu değil ; bedelli askerliğin tümüyle eşitlik ilkesine aykırı olduğu sonucuna başvurmamız gerekecektir.Çünkü; bu durumda da ücret ödeyemeyenler veya ödeyecek maddi durumu olmayanlar bedelli askerlik hizmetinden hiç yararlanamamaktadırlar.
ASKERLİK YAPILAN SÜREDE;YÜKÜMLÜNÜN YARALANMASI VEYA ÖLMESİ DURUMUNDA NE OLACAKTIR?
Yaralanma durumunda askerlik yapan kişi ; ölüm durumunda ise; yakınları idare aleyhine tazminat davası açabileceklerdir.Burada idarenin kusurlu olması da gerekmeyecektir.İdarenin askerlik hizmeti sırasında askerlik yükümlüsünün yaralanması veya ölmesi durumunda kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca tazminat yükümlülüğü vardır.Bu konu blogda idareye karşı tazminat davaları kısmında ayrıntılı bir şekilde yazılmıştır.Aynı durum muvazzaf askerler içinde geçerlidir.Örneğin; bir operasyonda şehit olan askerin yakınlarına devlet tazminat ödemekle yükümlüdür.Yani devlet kusuru olmasa da sosyal risklerden her zaman sorumludur.İdare asker kişinin yaralanması veya ölmesinde kusurlu da olabilir.Bu durumda tazminat miktarı idarenin kusur derecesine göre artacaktır.Burada idare hizmet kusurundan sorumludur.Örneğin; karlı ve çok soğuk bir havada dışarıda nöbet tutarken donarak ölen askerlerin ailelerine tazminat yükümlülüğü idarenin hizmet kusuruna dayanır.Ancak nöbet tutarken;kişisel durumlarından dolayı girdiği bunalım sonucu intihar eden askerin ölümünde idarenin kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca; tazminat yükümlülüğü vardır.Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür.Örneğin; bedelli askerlik yapan yükümlülerin yemekhanede verilen yemek dolayısıyla zehirlenmeleri , askerin hijyenik olman ortamlar nedeniyle hastalığa yakalanması,askerin atış taliminde diğer bir askeri vurması , kışlada bir askerin diğer askeri kasten öldürmesi gibi durumların hepsinde idarenin tazminat yükümlülüğü vardır.
ASKERLİK SÜRESİNCE BİR SUÇA KARIŞILMASI DURUMUNDA NE OLACAKTIR?
Askerlik yapan kişi; askerlik süresince ceza kanunları açısından bir suçun mağduru veya faili olabilir.Bu durumda suçun konusuna göre ; Türk Ceza Kanunu veya Askeri Ceza Kanunu uygulama alanı bulacaktır.Asker şahısların askeri olmayan suçları için Türk Ceza kanunu uygulanırken; askerlik hizmeti ve görevleriyle ilgili olarak işlediği suçlarla ilgili olarak Askeri Ceza Kanunu uygulanacaktır. Blogun ceza hukuku bölümünde ; bu suçlar irdelenirken ; konu ile ilgili askeri ceza kanunu da ayrıca yayınlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.