İDARE HUKUKUNDA DAVA TÜRLERİ
İdare hukukunda esas itibariyle iki dava türü vardır.Bunlardan biri iptal davası; diğeri ise tam yargı davalarıdır.Tam yargı davaları; idareye karşı açılan tazminat ve alacak davalarıdır.İdari yargılama kanunu tam yargı davalarını idarenin eylem ve işlemlerinden dolayı kişisel hakları doğrudan ihlal edilen kişiler tarafından açılan davalar olarak tanımlamaktadır.Biz burada idare aleyhine açılan tazminat davalarını irdeleyeceğiz.
İdare hukukunda esas itibariyle iki dava türü vardır.Bunlardan biri iptal davası; diğeri ise tam yargı davalarıdır.Tam yargı davaları; idareye karşı açılan tazminat ve alacak davalarıdır.İdari yargılama kanunu tam yargı davalarını idarenin eylem ve işlemlerinden dolayı kişisel hakları doğrudan ihlal edilen kişiler tarafından açılan davalar olarak tanımlamaktadır.Biz burada idare aleyhine açılan tazminat davalarını irdeleyeceğiz.
Görevli ve yetkili mahkeme davalı idarenin bulunduğu yerdeki idare mahkemesidir.Ancak idarenin özel hukuka ilişkin eylemlerinden dolayı genel mahkemeler görevli olacaktır.
HİZMET KUSURU
Kural olarak idare hizmet kusurundan sorumludur. Dolayısıyla idarenin bu hizmet kusurundan dolayı zarar gören şahıslar idare aleyhine zararlarını tazmin edilmesini talep edebilirler.Bu zararlar maddi zararlar olabileceği gibi manevi zararlarda olabilir.Buradaki hizmet kamu hizmetidir.İdare yapması gereken kamu hizmetini hiç yapmamış olabilir veya idare yapması gereken kamu hizmetini eksik veya hatalı yapmış olabilir.İşte idarenin bu eksiklik ve hatasından dolayı bireyler zarar görmüş olabilir.Bu durumda idareden tazminat talebinde bulunabilirler.
KUSURSUZ SORUMLULUK
İdare sadece hizmet kusurundan sorumlu değildir.Ayrıca kusursuz sorumluluk hallerinde de idarenin tazmin sorumluluğu vardır.Yani bu durumda idare kusuru olmasa dahi zarardan sorumludur.Örneğin; bir terör eyleminde hayatını kaybeden vatandaşın yakınlarının zararlarını kusursuz sorumluluk ilkesi gereği idare karşılamalıdır.
İDAREYE BAŞVURU ZORUNLULUĞU
İdareye karşı tam yargı (tazminat) davası açılabilmesi için tıpkı iptal davalarında olduğu gibi idareye başvuru zorunludur.Burada kişi zararı öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl ve har halükarda 5 yıl içinde talepte bulunacağı idareye başvurmalıdır.Yani kişiler; idareden manevi tazminat taleplerinde bulunacaklarsa da öncelikle bu tazminat miktarını belirleyecekler ve idareden bu tazminatı isteyeceklerdir.İdare kendisine yazılı olarak başvurulduktan sonra 60 gün içinde bu konu hakkında bir karar verecektir.İdare 60 gün içinde bir karar vermezse başvuranın talebi reddedilmiş sayılır ki buna zımnen red denir.İşte bu durumda talebin reddi kararı kendisine tebliğ edildiği tarihten veya zımnen red tarihinden itibaren 60 gün içinde yetkili idare mahkemesinde tam yargı davası açılmalı ve tazminat talep edilmelidir.
Maddi ve manevi tazminat yazımızda bu iki davanın da şartlarını açıkladık bu konuda yazdıklarımızın hepsi burada da geçerlidir.Burada sadece davalı idare olduğundan usu ve başvuru farklıdır.
MADDİ VE MANEVİ ZARARLAR
Kişiler idarenin eylemleri neticesinde maddi zarar görmüş olabilirler.Maddi zarar kişilerin ekonomik olarak zarara uğramasıdır.Bu müspet maddi zarar olabileceği gibi menfi maddi zararda olabilir.Örneğin; idareye ait bir aracın bir kişiye çarpması sonucu kişi yaralanmış olabilir.Bu durumda tedavi olduğu süreçte çalışamamış ve maddi kaybı olmuş olabilir.İdare bu zararı karşılamalıdır.Aynı şekilde kazada yaralanan kişinin psikolojisinin bozulacağı da açıktır.İşte bu kişi hastane ve tedavi masrafları ile;çalışmadığı süreçteki ekonomik kaybını maddi tazminat ; bu kazadan duyduğu üzüntü ve psikolojik zarara karşılık ise; manevi tazminat isteyecektir.Burada olayları ve örnekleri çoğaltmak mümkün.Örneğin; okulda yürüdüğü esnada yerlerin ıslak olmasından dolayı ayağı kayıp düşen ve bu surette yaralanan öğretmene idare tazminat ödemelidir.Aynı şekilde askerlik görevini yaptığı sırada ; silah atış taliminde yaralanan askere devlet tazminat ödemekle yükümlüdür.Bir devlet hastanesinde doktorun hatası sonucu hastanın ölmesinde idare ölenin yakınlarına tazminat ödemekle yükümlüdür.Burada işin özü; devletin eylemlerinden veya işlemlerinden zarar gören vatandaşın devlete karşı tazminat davası açmasıdır.Ancak bu dava idare hukukunda tam yargı davası olarak nitelenmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.