İSTİNAF
Ceza yargılamasında mahkeme yapacağı yargılama sonucunda bir karar verecektir.Mahkemenin verdiği bu karara karşı kararın bir üst mahkemece incelenmesi için istinaf başvurusunda bulunulabilecektir.Burada üst mahkeme Bölge Adliye Mahkemeleridir.İstinafa ; hükmün tebliğinden veya tefhiminden itibaren yedi gün içinde başvurulmalıdır.Aksi halde karar kesinleşecektir.Ceza hukukunca kural olarak kararlar kesinleşmeden icra olunamaz.Bunun anlamı sanığa mahkemece hapis cezası verilmesi durumunda kanun yollarına başvurulursa mahkeme kararı kesinleşene kadar sanık cezaevine girmeyecektir.Ayrıca bir üst mahkeme tarafından hapis cezasına ilişkin mahkeme kararının bozulma ihtimali de vardır.Bu açıdan ceza yargılamasında en önemli kurumlardan bir tanesi de istinaf kanun yoludur.Dikkat edilecek bir husus ise istinaf süresinin sanık karar duruşmasına katılmış ise; kararın tefhiminden yani sanığın yüzüne okunmasından itibaren başlayacaktır.Bu durumda sanık yedi günlük yasal süre içerisinde mahkemeye süre tutum dilekçesi vermelidir.Aksi halde istinaf hakkını kaybedecektir.Eğer sanık karar duruşmasına katılmamış ise; istinaf süresi; gerekçeli mahkeme kararının sanığa tebliğ edilmesinden itibaren başlayacaktır.İstinaf başvurusunu sadece sanık değil ; karşı taraf olan müşteki de yapabilecektir.Aynı şekilde tarafların avukatları,sanığın eşi ve cumhuriyet savcısı da istinaf yoluna başvurulabilecektir.İstinaf kanun yoluna başvuran kişi gerekçe göstermek zorunda değildir.Bu açıdan sadece kararı istinaf mahkemesince incelenmesini talep etmek bile yeterlidir.İstinaf mahkemesi hem kararı olay yönünden hem de hukuka aykırılık yönünden inceleyecektir.Bazı mahkeme kararları için istinaf kanun yoluna başvurulamaz.CMK bu kararları belirtmiştir.Buna göre;
Hapis cezasından çevrilen adlî para cezaları hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine,
Üst sınırı beşyüz günü geçmeyen adlî para cezasını gerektiren suçlardan beraat hükümlerine,
Kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümlere karşı istinaf kanun yoluna başvurulamayacaktır.
.İstinaf bir başvuru dilekçesi ile Bölge adliye mahkemesine gönderilmek üzere;kararı veren mahkemeye yapılır.Hükmü veren mahkemece reddedilmeyen istinaf dilekçesi veya beyana ilişkin tutanağın bir örneği karşı tarafa tebliğ olunur. Karşı taraf, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde yazılı olarak cevabını verebilir.
İstinaf mahkemesi esas itibariyle dosya üzerinden inceleme kararı verir ancak gerekli görürse duruşma yapılmasına da karar verilebilir.İstinaf mahkemesi kararı esas yönünden hem de hukuka aykırılık yönünden inceleyerek bir karar verecektir.Bu karar onama,bozma ve düzelterek onamadır.Mahkeme istinaf mahkemesi kararlarına karşı direnme kararı veremez.Buna direnme yasağı denir.
İstinaf yoluna yalnız sanık lehine başvurulmuşsa, yeniden verilen hüküm, önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamaz.Buna aleyhe bozma yasağı denir.
Onbeş yıl ve üzeri hapis cezaları kendiliğinden istinafa tabidir.Buna otomatik istinaf ta diyebiliriz.Yani sanık yapılan yargılama sonucunda onbeş yıl veya fazla hapis cezası almışsa; karar temyiz edilmese bile dosyada istinaf incelemesi yapılması zorunludur.Bu durumda başvuru aranmaksızın istinaf mahkemesi dosyayı inceleyecektir.
TEMYİZ
İstinaf mahkemesinin bozma dışında kalan kararlarına karşı ise temtiz kanun yoluna başvurulabilir.Burada başvuru sonucu temyiz incelemesini yapacak mahkeme yargıtaydır. Temyiz süresi istinaf mahkemesi kararının tebliğinden veya tefhiminden itibaren on beş gündür.Yani ceza yargılamasında üç aşamalı bir yargı süreci vardır.İlk olarak yerel mahkeme kararını verecek sonra bilge adliye mahkemesi bu kararı inceleyecek; işte bölge adliye mahkemesinin de vermiş olduğu kararı yargıtay inceleyecektir.Böylelikle ceza yargılama süreci tamamlanmış olacaktır.Ancak CMK’ ya göre her karar için temyiz kanun yoluna başvurulamayacaktır.Buna göre;
a) İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları,
b) İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezalarını artırmayan bölge adliye mahkemesi kararları,
c) Hapis cezasından çevrilen seçenek yaptırımlara ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak bölge adliye mahkemesince verilen; seçenek yaptırımlara ilişkin her türlü kararlar ve istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararlar, (2)
d) ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adlî para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları,
e) Adlî para cezasını gerektiren suçlarda ilk derece mahkemelerinden verilen hükümlere ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararlarına karşı temyiz kanun yoluna başvurulamaz.Yargıtay esasa yani olaya ilişkin bir inceleme yapmaz.Sadece hukuka uygunluk denetimi yapar.Yani; temyiz sadece hükmün hukuka aykırı olması sebebine dayanmalıdır.Aksi halde temyiz talebi reddedilecektir. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.Yani temyiz eden taraf temyiz sebebini dilekçesinde belirtmelidir.Ancak kanun bazı hallerde belirtilmese bile belirli hususları incelemek zorundadır.Bunlara aykırılık var ise; karar resen bozulacaktır.Bunlara kesin hukuka aykırılık nedeni denir.Kanuna göre bu nedenler şunlardır:
a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.
b) Hâkimlik görevini yapmaktan kanun gereğince yasaklanmış hâkimin hükme katılması.
c) Geçerli şüphe nedeniyle hakkında ret istemi öne sürülmüş olup da bu istem kabul olunduğu hâlde hâkimin hükme katılması veya bu istemin kanuna aykırı olarak reddedilip hâkimin hükme katılması.
d) Mahkemenin kanuna aykırı olarak davaya bakmaya kendini görevli veya yetkili görmesi.
e) Cumhuriyet savcısı veya duruşmada kanunen mutlaka hazır bulunması gereken diğer kişilerin yokluğunda duruşma yapılması.
f) Duruşmalı olarak verilen hükümde açıklık kuralının ihlâl edilmesi.
g) Hükmün 230 uncu madde gereğince gerekçeyi içermemesi
h) Hüküm için önemli olan hususlarda mahkeme kararı ile savunma hakkının sınırlandırılmış olması.
i) Hükmün hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delile dayanmasıdır.
Sanığın yararına olan hukuk kurallarına aykırılık, sanık aleyhine hükmün bozdurulması için Cumhuriyet savcısına bir hak vermez.Tıplı istinafta olduğu gibi süresi içinde yapılan temyiz başvurusu, hükmün kesinleşmesini engeller.
Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.
Hüküm, sanık lehine bozulmuşsa ve bu hususların temyiz isteminde bulunmamış olan diğer sanıklara da uygulanması olanağı varsa, bu sanıklar da temyiz isteminde bulunmuşçasına hükmün bozulmasından yararlanırlar.
Yargıtay yaptığı temyiz incelemesi sonucunda bozma,onama ve düzelterek onama kararı verebilecektir.Yerel mahkeme bozma kararına karşı direnme kararı verebilir,bu durumda dosya hakkında son kararı Yargıtay Ceza Genel Kurulu verecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.