Vergi suçları; devlet hazinesi aleyhine işlenen bir ekonomik
suçtur.Kişi vergi usul kanununda belirtilen şekilde vergi kanunlarına aykırı
davranarak bu suçu işlemektedir.Bu suçun faili mükellef olabileceği gibi üçüncü
bir kişide olabilir.Bu suçlarda ekonomik olarak zarar gören ise devlettir.Peeki
bu suçlar nelerdir?
Vergi kaçakçılığı (Sahte , naylon fatura düzenlenmesi de bu
kapsamdadır)
Vergi mahremiyetinin ihlali
Mükelleflerin özel işlerini yapma suçu
VERGİ KAÇAKÇILIĞI SUÇU
Vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma
ve ibraz mecburiyeti bulunan;
1) Defter ve
kayıtlarda hesap ve muhasebe hileleri yapanlar, gerçek olmayan veya kayda konu
işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açanlar veya defterlere kaydı
gereken hesap ve işlemleri vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde
tamamen veya kısmen başka defter, belge veya diğer kayıt ortamlarına
kaydedenler,
2) Defter, kayıt ve
belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı
belge düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar bu suçun failidirler.
Bu suçu işleyenler onsekiz aydan üç yıla kadar hapis
cezası ile cezalandırılırlar.
Bu suçlar sadece kasten işlenebilir.Örneğin bir muhasebeci
mükellefin hesaplarında hile yoluna başvurmuş ; ve bu şekilde müşterisine
haksız çıkar sağlamış olabilir.Bu durumda kasıtlı yani bilerek ve isteyerek bu
suçu işlemiştir.Ancak bir muhasebeci sehven bir hataya düşmüş,bu hatası sonucu
maliye aleyhine bir durum gelişmiş olabilir.Bu durumda muhasebecinin
cezalandırılmasından bahsedilemez.Çünkü; kasıt yoktur.Fail hatasından
yararlanır.Kaçakçılık suçuna iştirak mümkündür.Örneğin; müşterisinin
hesaplarında hile yapan bir muhasebeci ile birlikte şirket yöneticileri
birlikte bu suçun failidirler.Burada ikisinin de bu suçta çıkarı olduğu ve bir
suç anlaşması içinde olduklarının kabulü gerekse de; bu durumu her somut olaya
göre ayrıca değerlendirmek gerekir.
SAHTE FATURA DÜZENLEME SUÇU (NAYLON FATURA)
Vergi kanunları uyarınca tutulan veya düzenlenen ve saklama
ve ibraz mecburiyeti bulunan defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter
sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak
koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte
olarak düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar, üç yıldan beş yıla kadar
hapis cezası ile cezalandırılır.Burada bahsi geçen uygulamada çokça
karşılaştığımız sahte fatura düzenlemek veya sahte faturayı kullanmaktır.Buna
halk arasında naylon fatura da denir. Gerçek bir muamele veya
durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge, sahte belgedir.Sahte
faturada ya aslında düzenlenen borç ilişkisi hiç yoktur yada fatura konusu mal veya hizmet miktarı veya
bedeli gerçeğinden farklı aslında var olmayan şekilde düzenlenmektedir.Naylon
fatura düzenlenmesinin amacı:kişinin burada daha az vergi ödemesi veya hiç
vergi ödememesidir.Fatura bir gelir belgesi olduğu gibi aynı zamanda bir gider
belgesidir.Kişi faturada belirtilen giderlerin bir kısmını vergiden
düşebilecektir.Bu sebeple daha az vergi ödeyecek belki hiç ödemeyecektir.Zaten
sahte fatura kesen failin gayesi de budur.Bu suçlarda genel olarak ya sanığın
suçu işlemediği sabit olur yada işlediği sabit olur.Yani delil yetersizliğinden
beraat kararı verilmesi çok nadirdir.Çünkü; bu suçun kesin olarak işlenip
işlenmediği bilirkişi incelemesi ile kolayca tespit edilmektedir.Burada
bilirkişi vergi suçu ve tekniği raporunda yazılanların gerçeği yansıtıp
yansıtmadığını araştıracak ve kişinin naylon fatura düzenleyip düzenlemediğini
tespit edecektir.Bu suçların tamamı vergi incelemesi yapan müfettişlerin
tespiti ile ortaya çıkmaktadır.Sahte fatura kesmek,naylon fatura düzenlemek
aslında bir vergi kaçakçılığı suçudur ve Vergi Usul Kanununda vergi kaçakçılığı
suçu kısmında düzenlenmiştir.(VUK 359/b)
Maliye Bakanlığı ile anlaşması bulunan kişilerin
basabileceği belgeleri, Bakanlık ile anlaşması olmadığı halde basanlar veya
bilerek kullananlar iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
VERGİ MAHREMİYETİNİN İHLALİ SUÇU VE MÜKELLEFLERİN ÖZEL
İŞLERİNİ YAPMA SUÇU
VUK 362.maddeye göre; vergi mahremiyetine uymaya mecbur olan
kimselerden bu mahremiyeti ihlal edenler, Türk Ceza Kanununun 239 uncu maddesi
hükümlerine göre cezalandırılır.Yani bu suçun işlenmesi durumunda Vergi Usul
Kanunu Türk Ceza Kanununa atıf yapmaktadır ve olayda direk TCK 239.madde
uygulanacaktır.TCK da belirtilen bu suç Ticarî sır, bankacılık sırrı veya
müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçudur.Buna
göre; Sıfat veya görevi, meslek veya sanatı gereği vakıf olduğu ticari sır,
bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgeleri yetkisiz
kişilere veren veya ifşa eden kişi, şikayet üzerine, bir yıldan üç yıla kadar
hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
Peki bu suçun faili kimler olabilir?Vergi muameleleri ve
incelemeleri ile uğraşan memurlar Vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve
Danıştay’da görevli olanlar Vergi
Kanun’larına göre kurulan komisyonlara iştirak edenler Vergi Kanun’larına göre kurulan komisyonlara
iştirak edenler Vergi işlerinde kullanılan bilirkişiler bu suçun faili olabilirler.Çünkü
görevi gereği bu kişiler mükelleflerin vergi mahremiyeti bilgilerine sahip
kişilerdir.
Bu madde ile kişilerin ticari sırları korunmak istenmiş ve
bunu görevi gereği öğrenen kişilerin görevlerini kötüye kullanmasının
engellenmesi öngörülmüştür. Aynı şekilde mükelleflerin vergi kanunlarının
uygulanması ile ilgili hesap, yazı ve sair özel işlerini yapmaları yasak edilen
memurlardan bu yasağa aykırı harekette bulunanlar Türk Ceza Kanununun 257 nci
maddesinin birinci fıkrası yani görevi kötüye kullanma suçundan
cezalandırılırlar ki kanun bunun için altı aydan iki yıla kadar hapis cezası
öngörmüştür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.